5 Nisan 2014 Cumartesi

Füreya- insan kendini zamanla bulur...-



Ah Füreya ne kadınmışşın dedim okurken . Bir insanın yaşamı bu kadar renkli ve dolu dolu olamaz dedim hoş ben Mina Urgan 'ın hayatını okuduğumdada aynı şeyleri söyledim. tabikide Füreya Mina nın kitapları kadar alıp götürmedi beni .
Onun mahallede kırdığı ve tüm mahallenin güzelim rakı koktuğunu ve o rakı parasını zorla denkleştirmiş olmalarının güzelliği kadar beni almadı içine ama çok güzel bir kitap Füreya.
Ayşe Kulin( ki bu aralar takıldığım yazardır kendisi :) ) yine çok güzel bir eser çıkartmış ortaya .
Füreya ilk kadın seramik sanatçımız. Hayatına dair okunup ders alınacak o kadar şey varki. pes etmemesi içinden geldiği elit ailenin imkanlarından ziyade sanata yönelmesi ve o sıcacık ortama girmiş olması ve bir insanın gölgesinde kalmamış benim en çok beğendiğim yönüde buydu mesela.
Ve aşkları vay bee diyebiliyorum sadece . Kaç kadın bir hayata bu kadar aşk sığdırabilir? Kaç bayan bu kadar beğenildiğini bilerek devam eder yaşantısına ... Ve eski insanların güzelliği sevgilerindeki asaletten anlaşılabiliyor bence. Baktığında etrafına kaç çiftte görebiliyorsun karşılıklı sevgi saygı ve Özgüveni bir arada. Belki de ben görememişimdir durum  o kadar vahim değildir belkide hala insanların birbirlerine ve birbirlerinin yaşamlarına saygıları vardır belki ...


Nasılda görmüş he birimizle oturup dertleşmiş gibi nasılda anlamış bizleri dedim. Demek anlaşılıyoruz saklayamıyoruz kendimizi. Belki Füreya nın sanatçı görüşündendir belkide apaçık ortada yaşamda mutlu olamadığımız. Sanki yaşamın içindeymiş gibi rol yapışlarımız. Neyi Kime kanitlamaya çalışıyoruz? Neden bu kadar abartılı hallerimiz ...
Anlaşıldığı gibi bende çok soru var sorulacak ama dile dökülüp değilde ancak yazılacak çok soru var yoksa konuşmak sadece konuşulan konunun değerini azaltır eğer anlaşılmıyorsa zaten .

Bu arada bunlar ÇITIR la PITIR kendileri yer minesi ve sümbül oluyorlar fakat bu ilk zamanki halleriydi . gitgide soluyorlar su da veriyorum pencereyi açıp havada aldırıyorum ama boyunlarını büktüler . Bazı insanların eli bereketli olmazmış galiba benimde öyle :/
Üzgünüm babanne senin ellerin gibi maharetli değil ellerim o kadar bereketli değil galiba :(
 Bereket kalıtımsal olsun istiyorum yetkililer duyun sesimi :D  neyse artık balkona koydum survivor evimde yaşam mücadelesi veren çiçeklerim birazda balkonda sürdürsün hayatlarını ne olacaksa olsun her gün gözlerine bakıyorum ha öldüler ha ölecekler ... Hayır çiçek bakmanın 3ALTIN KURALI şunlar değil mi ?
- Su ver
- ilgilen konuş sevgi ver
- sararan yaprakları al ... galiba böyle değil yoksa ölme noktasına gelmezlerdi :P

Eveeet yine lafı gereğinden fazlaca sündürdüm :D Mutlu olun genjler veee genç kalanlaaar :D

Umarım (kendimde dahil ) hayatımız hep sanatla iç içe olur hiç ayrılmayız en azından onu hep takip ederiz...

3 Nisan 2014 Perşembe

Edebiyat Kurtaracak Bizi

ne zaman insanlar bu kadar kötüleştiler ?
ne ara birbirimizi kırmak bu kadar kolaylaştı?
önyargılarımızdan fazla varlığımız var mı artık ?
Ne zaman bana bu aşk denilen duygunun bitmediğini kanıtlayacak hayat?
belkide olay şudur olmayan bir duygunun peşinde hayatlarına anlam katmak için varmış gibi davranan insan topluluğuyuz.
Aksine inanmak istemeyen bir insanı ikna etmek ne mümkün


Yazmak ve söyleyebilmek kurtaracak bizi. Zayıf yönünü kimseye gösterme diyorsa insanlar bunun getireceği yüke hazırlar mı ? Edebiyat kurtaracak bizi . Ama kullanmayacaksın piyasa yapmayacaksın . Okuduklarınla davranışların uyuşacak bir yerde kaldıramayacağına bulaşmayacaksın. Öğrenmek denilen o büyük yüce amaçta reklam yapmaya yer olmayacak.


Düşünüyorum ben içimdeki duyguları çözmek için mi yazıyorum ? Yoksa çözebildiklerimi mi dile getirebiliyorum ... İnsan denilen varlık çok anlaşılmaz. Çok hırçın çok bencil çok kırılgan çok zayıf bazen çok mutlu çok güzel çok kompleks... O kadar kompleks ki ben bazen durup kendimi anlamaya çalışıyorum bazen sadece bunun uğraşını verirken günler akıyor kapılıp gidiyorsun ve çoğu zaman yaptığım şey geri plana itmek . Düşünmek zor iş tehlikeli eylem bile sayılabilir günümüzde. Düşünmeyen insan profili robotlar olduk duygulu robotlar herhangi bir tehditte kendini kapatan robotlar. Oysa insan olmanın gereği değil miydi tepki vermek! Ne zaman unuttuk adam akıllı tepki vermeyi .

En son ne zaman ağız dolusu güldünüz ?
Ne zaman yanında çocuk kalabildiğiniz kişilerle saçmaladınız ?
Ne zaman kucak dolusu sarıldınız( ki sarılmak bence en iyi terapi)  kalbini kalbinize yaklaştırmaktır bir nevi anlamaktır kalbinden geçenleri...

Bizi edebiyat kurtaracak . Bizi bize anlatan kitaplar, hayatın göremediğimiz yönlerini bize anlatan hikayeler kurtaracak. Ve yazmak ne olursa olsun yazmak anlatamadığını kelimeler anlatacak senin söyleyemediğini onlar yazacak . bazen söz zor çıkar ağzından konuşmak istemezsen harfler konuşur senin yerine .Bırak anlatsınlar hikayeni ...