23 Ocak 2017 Pazartesi

Seçin Birini ^.^

Hava muhalefetleri ardı arkası kesilmeyen gripler derken 
baya bir süredir eve kapandım ve kendimi dizilere filmlere vurdum .

Belki size de fikir olur diye yazayım burda toplu dursun.

1. The OA


Yepyeni bir dizi bu benim için .
İlk bölümde koltuğa yapışıp kalma garantisi veriyorum başlayın :)
İki bölüm soluksuz izledikten sonra bu dizi izlenir bence.
Çok garip hafif fantastik ki ben bayılırım bir hikaye.
Dizinin başlarında kör olan bir kızın yıllar önce kaybolduğunu öğreniyoruz ve bulunduğunda gözleri görüyor sırtında bir takım işaretler var ve insanlar üstünde garip denebilecek bir etkisi var bu kızımızın sonrasını izleyip görelim .

2. Westworld



Artık duymaktan bayıldınız ,büyük ihtimal çoktan seyrettiniz diye düşündüğüm bir dizi .
Eğer ki izlememiş bir azınlık var ise koşun izleyin zira çok şanslısınız .
Bu diziden izleyecek 10 muhteşem bölümünüz var !
Şu an araştırdım 2. sezon 2018 de diyorlar insaf yahu insaf .
BU sene izlediğim en vurucu dizi olabilir .
çok güzeldi izleyin izlettirin :)

3. Goblin 



Kore dizilerine seviyeliyseniz hiç bulaşmayın :)
Ben çok severim ara ara kore dizilerini özleyip bir iki dizi bitirir sonra 3 -5 ay ara verir ama illa ki geri dönerim çekikler ya çok tatlılar ^.^
Bu dizimiz eski kore masallarında geçen mitolojik bir varlık Kim Shin 'in hikayesi .
Ben izlerken çok eğlendim .
tabi son bölümlerde her Kore dizisinde illa olan hıçkırıklara boğacak yerler var .
O bir kural çünkü ağlamadan olmaz o dizi bitmez bitemez ! :)
Kore dizi fanları sizi bu diziyi izlemeye alalım ^-^
Soundtrack tam uzuun süre dinlemelik bıkana kadar dinleyiniz :)


4. Sherlock


4. sezonuna başlamadan isyanlara başlamıştım .
3 bölümlük sezon mu olur !
Bir sene bekle 3 bölüm için !
ve böyle devam ediyor :)
Tabi yapacak bir şey yok ne çare açtık izledik .
3 bölüm 3 film olsa olur bu kalitede bir dizi hakkını vermek lazım .
Ki bu sezon galiba beni en çok sarsan sezondu Holmes Kardeşler etrafında oldukça dolandık ve hikaye gittikçe değişmeye ama yaratıcı bir hal almaya başladı .
Ağlattı yer yer son bölüm resmen gerildim çok güzeldi .
İzleyin dememe gerek yok diye düşünüyorum :)


5. This is Us


Bu diziye ayrı bir yazı yazmak gerekirdi ! 
Ben aile dizilerini çok severim fazla karakterli tek kişi üstünden yürümeyen diziler 
daha zengin gelir bana konu açısından.
Tam da bu dizi .

Hayatı , her birimizin üstüne yıkılan zorlukları , bocalayışları ,
kararsızlıkları , sevginin her halini kısacası bizi bize anlatan bir dizi This is Us .
Her bölüm illa ki kalbinize dokunup işte ben dedirtecek bir tarafı var .
Bu yılın en samimi yapımı sıcacık ! 

6. Julieta 


Pedro Almodovar 'la bu yıl tanıştım geç oldu biraz ama .
Filmlerini tek kelimeyle anlatmak gerekirse vurucu !
Tüm filmleri listeye aldım yavaştan tamamlarım diye umuyorum :)
İçinde Yaşadığım Deri filmini de kesinlikle öneririm izleyin ama gerçekte çok değişik bir filmdi sonu tam bir şoktu .
Daha sonra Konuş Onunla adlı filmi izledim ki gerçekten çok garip hikayeleri bulup çıkarttığını düşünüyorum nerden aklına gelmiş bu konu demiştim izlenilesi filmler.
En son çıkan filmi Julieta diğer izlediğim filmlere göre( ki epi topu iki tane ) daha sakin bir hikayesi var bence .
Ama izlettiriyor mu kendini kesinlikle .


Bir daha ki yazıya kadar kendinize iyi bakın .
Güzel günler dilerim güneşli günler ...


21 Aralık 2016 Çarşamba

Olman Gereken An

Her insana zaman ayırıyoruz 
Her kimseyi dinliyoruz da 
Kendimizi unutuyoruz çoğu zaman !

---

Uzun zamandır yapmak istediğim yürüyüşümü yaptım 
müziğimi dinledim hem de lapa lapa karlar altında !
Çok güzel doğanın güzelliğine aşık olmamak elde değil ...

---

En son ne zaman başkaları, o ,bu, şu ,
yapılacaklar , geç kalınmışlıklar ,
sorgulamalar (kendi içimde daima olan ) olmadan yürümüştüm bilmiyorum .

O kadar kalabalığız ki kendi içimizde 
susmak , nefes almak , ve gülümseyip dünyayı izlemeye
ihtiyacımız var ruhumuzun buna ihtiyacı var .

---

Ben çoğunlukla gelecekte , bazı bazı geçmişteyim 
ama olmam gereken yerde değilim.

Yaşamam gereken anda değilim.
Farkettiğimden beridir daha çok gülmeye,
daha çok boşvermeye, 
daha çok kuşa ağaca gökyüzüne  doğaya bakmaya başladım .

Onlar çok sakin bana güzel bir durağanlık hissi veriyorlar .


---

Umarım bu yılınız çok güzel geçmiştir ve 
gelecek yılda size tüm gönlünüzdeki güzellikleri getirir. 

Yeni yılda daha dolu dolu bir yaşam diliyorum .
Güzel günler dilerim :)
Kar Küresi Tadında ...






28 Ekim 2016 Cuma

Tüm Kirpilere İthafen

Başlık atmadaki yeteneksizliğimi geçecek olursanız :)
bugün size Kirpinin Zarafeti kitabından 
-bayıldığım - ya bu kitap nasıl birşeey diye oratalarda dolaştığım bir kaç bölümünden bahsedeceğim .


Felsefeyle müzikle tablolarla filmlerle 
kısacası bu hayatta işte yaşıyorum dedirtecek her güzel ayrıntıyla yoğurulmuş
güzelim kitap !






Bu kitabı bir kaç sayfa paylaşınca (fikirlerine gerçekten değer verdiğim kişiler )
alayım demiştim bir yıldır bu hazineyi kitaplıkta bekletiyordum !

Bu garip bir durum 
bazı kitapları elime alıyorum iki sayfa okuyamıyorum 
alışma sürecimden sonra ( bir yıl bakışıyoruz okusam mı okumasam mı derken )
elime alıyorum ve hayatımın kitabı ! tamam abarttım ama en sevdiklerim rafına giriyor :)


İki kitapta bunu yaşadım 
1. Muz Sesleri 
2.Kirpinin Zarafeti 

İkiside çok iyi kitaplardır 
Ece Temelkuran bambaşka tabi kıyaslayamam 
çok farklı kulvardalar.


---


Renee 'nin birikimi beni hayran bıraktı kendine !
Düşündürdüğü şey ise hayatta göremediğimiz yetenekler,
 kendi içine çekilip etrafına sadece dikenlerini gösteren insanlar var mıdır?

Ama hangi insan azıcık kirpi değildir ki ?
Her insan tanıyamaz ki sizi !
Ayrı bir frekans gerek herkesle dost olamadığımız 
bazılarını da gördüğümüz andan iyi anlaşacağımızı bilmemiz gibi...

Kirpilik iyidir bakın bu hikaye de onun içindeki cevheri göremeyenler 
zaten asla anlayamayacak kişilerdi ...



'' Ağaçları sevme yeteneğinde çok fazla insanlık vardır.
 Doğanın bağrında kendini bunca anlamsız hissetmenin büyük gücü vardır...
Evet ,bu işte: Ağaçların çağrısı ,onların ilgisiz ululuğundan ve
onlara olan sevgimizden dolayı bize hem dünyanın yüzeyindekaynaşan gülünç ve aşağılık parazitler olduğumuzu öğretir, hem de bizi yaşamaya layık kılar, çünkü bize hiçbir borcu olmayan bir güzelliği tanıyabiliriz. ''


Sanat üstüne güzellemeler yazmazsam eksik kalır bu yazı !

'' Bir süre sonra arayışsız bir zevke özlem duyarız. Güzelliğin amaç ya da proje değil ,
doğamızın bizzat gerçeği olacağı , ne başlayacak ne bitecek bir mutluluk durumu arzularız.
İşte bu durum, Sanattır .

Suskun, yaşamsız ve hareketsiz bir sahnede, projelerden arınmış bir zaman ,
süreden ve sürenin bıkkın açgözlülüğünden söküp alınmış bir kusursuzluk cisimleşir- arzusuz bir zevk, süresiz bir varoluş, istençsiz bir güzellik.
Çünkü Sanat , arzusuz duygudur. ''



çok güzel çok çok çok abartırım !
öyle sevdim :)

Ah Kakuro mutluluğu bulacaktınız .
Sen ne naif sen ne güzel bir karaktersin .
Yüzümde daimi bir gülümseme ''bak bak inceliğe bak'' bakışı .

Paloma ise yaşından kat be kat büyük düşünceleriyle 
birikimiyle Renee 'nin küçülmüş versiyonu .

Hayatınızda hep sizi anlayan insanlar olması dileğiyle !!!
Güzel günler dilerim 
güneşli günler.




Şimdi ben bu parçayı burada bırakıp ( Muriel Barbery 'e selam olsun )
kitabın işaret ettiği kitapların peşine düşüyorum :)




9 Ağustos 2016 Salı

Görmeden Sev Seveceksen ! (FİLM )





IMAGİNE - HAYALLERİN ÖTESİNDE 


Ah güzel mi güzel film!

Bu film gerçekten nadir bulunan değerlerden .
Neden mi ?
Görmeseydik nasıl yaşar 
Nasıl sever 
Nasıl yürür 
Nasıl devam ederdik ?

Yapamayız demeyin elbette devam ederdik .
Dünyada bunca görme engelli insan devam ediyor.
Hemde büyük bir cesaretle 
Kaçımızın cesareti var görmediğin bir caddeye adım atmaya...




Ve hayal kurmayı kim bu filmdekinden daha iyi anlatabilir?

Filmi izleyince anlayacaksınız 
hayalleriniz orada olup olmaması önemli mi ?
Biz var diyorsak yetmez mi gerçekten .





Ve sevginın saf hali .
Düşündüm birini görmeden nasıl severim diye 
Düşünemedim hatta
birini sadece konuşarak, düşünceleriyle , ses tonuyla tanımak...
Sevincini mutluluğunu kederini yüzünden değil sesinden görmek !


Hayal edin hayal edin !
Hala robota dönmediyseniz 
Kendinize hayata sırtınızı dönmemişken daha 
Hayal edin !
O zaman tam olacağız .




NOT: Yönetmen Andrzej Jakimowski - 
ve Lizbon ne güzel şehirsin sen bir gün buluşmak ümidiyle ! :)

8 Ağustos 2016 Pazartesi

Yüzde Yüz Kusursuz !






Var mı böyle biri ?
Böyle bir kavram var mı dünyada ?
Eğreti durmuyor mu sizcede üstümüzde !

yüzde yüz kusursuz vay canına 
çok ukala bir söyleyiş.

Ama bu hikaye
Murakami istediği dilediği kadar ukalalık yapabilir .
Kabulümdür.

Murakami 'nin yazılarında beni hangi nokta çekiyor bilmesemde 
galiba sadeliği ve yanımda anlatıyor da ben dinliyormuşum huzurunu seviyorum bir bakıma .



Bu hikaye ( yukarıdaki bağlantıda tık tık )
gezerken karşıma çıktı 
ama süper yine süper 
vay be adam yazıyor yahu !

Sevgiler Murakami 'ciğim :)

Yine akşam akşam dağıttın bizi saolasın ...


Videonun playerdan bozma arka planı için özür dilerim .
Ama parça güzel :)
Josh Vietti tam bir keşif !







25 Temmuz 2016 Pazartesi

Bana Yeni Bir Ben Lazım !



Kesinlikle yepyeni bir ben lazım bana !
Bir şeyleri yapmayı bırakınca yaptığın diğer tüm şeylerde elinden kayıp gidiyor .
Uzun bir boşverme sürecindeydim .
Bitsin artık dedim ve burdayım :)




Blogun isminden sıkılmıştım 
değiştirdim :)
Yeni halini daha çok sevdim .

Enstrümental Zamanlar...

Yaşadığım anların anlatımı bu .
Birçok hissi var ama hangisi baskın veya hangisi temel bilemiyorum .

---
Artık aylık olarak güncelleyeceğim 
Hangi filmleri izledim 
Hangi şarkılara takıldım kaldım :P
Hangi kitabı okudum ...

---


Karakarga Dergisi bu aralar benim canım :)
Dergilerle yıldızı bir türlü barışamamış biri olarak
iki üç ay üst üste takip ettim ve severek de devam ediyorum !

Ki bu gerçekten bir rekor :D

Bu dergiyi okurken bilgilendiğimi hissediyorum 
birçok minik küçük fakat edebiyatı ucundan seven herkesin 
merak ettiği bilgiler bulabiliyorum .
Bu da beni ziyadesiyle mutlu etti .


Deneyin derim ;)


---




Alper Kamu ile ilk defa tanıştık .
Ne zamandır merak ediyordum fakat sürekli erteliyordum 
nedense şaşkınlığıma yanayım yani !

Bu kadar bacaksız fırlama bir karakter yaratmak ne muhteşemdir .
Okurken kendimi ''Bak sen şu bacaksızaaa ! ''
derken buldum birçok yerinde :)

Benim gibi seriye ikinci kitabından başlamayın tabi 
Hoş okunmuyor değil .
Birinci kitabı hemen listeme aldım .

Bence kalemi kuvvetli bir yazar 
veya kurgusu kuvvetli de diyebilirim.


Kitabın sonuna gelirken güldük eğlendik böyle devam edecek derken
bir anda iki sayfalık bir bölüm var ki o iki sayfada kalakalıyorsunuz 
gözleriniz doluyor .
O hikayeden sonra dedim ki evet diğer kitapta okunur.

---





Buyrun film önerisi sizlere.
Bizim Khaleesi nasıl da güzel oynamış !
Aaa bir yazıda da Game Of Thrones muhabbeti yapmak gerekir.
Yapmazsam ayıp !

Ne dizi ama !
O kitapları okumalıyım ama bir türlü cesaret edemiyorum :)

Filme dönersek beni son zamanlarda 
böyle sarsan bir film daha yok !

Filmin sonunda Türk filmlerinden benliğime yerleşen bir umut beklemelerim 
hep boşa çıktı ! 
Alın bir tomar peçetenizi, içeceğinizi, kapatın ışığı 
Ağlayın doya doya artık :/

İlk kitap çıktığında çok popüler oldu bende bir antipati oluştu hiç yaklaşmadım
o çok satanlar kısmını transit geçtiğim için 
eminim kitabı da gayet güzeldir .

---

Şimdi sizi son zamanlarda en sevdiğim evir çevir dinlediğim 
kıpırık şarkıların sahibi şipşirin bir grupla tanıştıracağım :)




Frero delavega - Ton visage 
Mon petit Pays şarkılarıda bir o kadar güzel dinleyin 
tam hayat neşesi şarkılar :)

---

Güzel Günler Dilerim
Güneşli Günler...



9 Haziran 2016 Perşembe

SESSİZ AHENK

O sırada takmış kulaklığını 
etrafına boş gözlerle bakan bir kız .
Belli değil ne düşünür ne bekler neler umar hayattan nelerle kırılır kalbi .

Sade bir melodi ile soyutlanma çabaları .
Bu hayatta kimseye çokta değer vermeden yaşamaya çalışması 
kalp çarpıntısını toplayıp kaldırmış 
zamanını bilmediği bir geleceğe.

Ön tarafta bir çift var .
Mecburen iki ayrı koltuğa oturup bari yan yana diye avunmuşlar belli .
Gözleri birbirlerinde hep .

Milleti izlemeyi sever bu kız ,
ne düşündüklerini seslendirmeyi .
Uzun bir süre izledi.
Hoyrat gençliklerden değiller sessizlikleri ilgi çekici .

Bilet kontrolü sırası geldiğinde izledi dikkatle 
bu sefer konuşacaklar !
-Hayır 
O anda o uzun sessizlikteki ahengi farketti...

Duymadık belki bilmedi kimse
Gözüne dahi çarpmadı bazılarının
bir an bakıp geçtiğimiz hayatın anlarından biriydi sadece .


Onlar gözleriyle bir alfabenin anlatabileceklerinden daha fazlasını anlatabilen,
sessiz gülüşleriyle kahkahalardan daha etkili olan ,
yeterli olmayınca işaret diliyle konuşan bir çiftti yalnızca.


Onlar sadece kendilerine özgü bir dil konuşuyorlardı orada .
Kendi aralarında ayrı bir alfabe 
ayrı bir iletişim.
Hiçbirimiz müdahil olamıyorduk ...

Neden bu kadar dokundu kıza bilinmez.
Belki böylesine bir bütünlüğün varlığına inanmadığı içindi.
Belki de varlığına inanırsa 
kendini şanssız addetmek zorunda kalacağı içindir.







Yanni sen nasıl bir dünyaya sahipsin ?
dinleyin muhteşemdir.





Ve bu film 
ota çöpe ağlayan beni haydi haydi ağlatan 
ama güzel demek yetmez derinlikli bir filmdi.

Bu kızı ve işitme engelli ailesinin filmini izlemelisiniz !


Engellerin hepimiz için olduğu 
ve aşılması için orada beklediklerini hatırlatan 
bir nadide film !!!